20 Ağustos 2008 Çarşamba

ABD�LHAK�M H�SEYN� (k.s) sohbetleri 2


B?SM?LLAH?RRAHMAN?RRA H?M

ABD�LHAK�M H�SEYN�



B?SM?LLAH?RRAHMAN?RRA H?M


?K?NC? SOHBET




Gavs (K.S.A) bir sohbetlerinde ?�yle buyurdular : ?E?er ir?ad etmekvaaz ve nisahatla olsayd?, �ok g�zel vaaz eden, nasihatta bulunan hocalar?n,mollalar?n etraf?nda cemaatlerin bulunmas?, onlar? ir?ad etmesi icapederdi. Halbuki hi� de �yle de?il? demek ki, bu i? zahiri de?il. Bu i?,yani kullu?a davet vaaz ve nasihatla de?ildir. Ancak ve ancak s�d�t?nmanevi tasarrufu tesir ve ir?ada sebeptir. Yine Gavs (K.S.A) bir sohbetlerinde?�yle buyurdular : ? Bir ?eyhe sormu?lar : (??iniz nedir, sanat?n?znedir, siz neyle me?gul oluyorsunuz?? diye. Demi? ki : (Bizim i?imiz ��zmekve ba?lamakt?r.) (Nas?l ��zmek ve ba?lamak Kurban?) diye sorduklar?nda ?�ylecevap vermi? : ?Bize gelenlerin kalplerini d�nyadan ��zer, �hirete ba?lar?z.?




Gavs-i Hizani Hazretleri?nin huzurunda cezbe ve harareti �ok kalabal?kbir cemaat her zaman bulunurdu. Cezbe, hararet ve muhabbetin �oklu?undan kimsehuzurunda normal olarak oturamazd?. Halbuki Gavs (K.S.A) fazla sohbet deetmezdi; umumiyetle s�kut ederdi. Fakat tasarrufu maneviydi. Manevi tasarruftabulunurdu. Bir seferinde o?lu vaaz ve nasihat etmek i�in m�saade ister. M�saadeal?r ve sohbete, vaaza ba?lar. Allah?tan bahs eder. Bir iki saat kadar vaazeder. Hi� kimsede ses yok, muhabbet ve cezbe emaresi g�r�lmez. Sohbet biter.Babas? Gavs-i Hizani ?Haydi, kalk?n Kamet getirin? der demez, cemaatin i�indebir feryadu figan kopar. Gavs?in o?lu hayretle kal?r: ??ki saattir sohbetediyorum, hi� kimsede ses yok. Babam (haydi, Kamet getirin) diyor. B�t�nmillet cezbeye kap?l?yor.?




Bir tarihte Bitlis? de Gavs?aitirazda bulunmu?lar: ?Kim biliyor Gavs oldu?unu; delili, al�meti nedir?diye fikir serdetmi?ler. Orada haz?r bulunan Bitlis m�ft�s�, ?Benbiliyorum onun Gavs oldu?unu. Delilim de ?udur onun Gavsl???na : Ben de �limim,ilmim var. Bir ?ehrin m�ft�s�y�m. Ulu Cami?ye gidiyorum, bir iki saatvaaz ediyorum. Vaaz?m bitip camiden �?kt???m zaman arkamdan bir iki ki?ibile gelmiyor. Bastonumdan ba?ka bana yolda?l?k eden bulunmuyor. Halbuki ?eyhAbd�lHalim �ok az sohbet edip de kalkt??? zaman arkas?ndan en az y�z ki?ide beraber kalk?yor. Bu Gavsl?k al�meti de?il de ya nedir? biz �limiz,bizim de ilmimiz var. Gerek halk yan?nda, gerekse resmi yerlerde say?l?r veseviliriz, itibar?m?z var. Ben vaaz etti?imde camiden bastonumdan ba?kabenimle �?kan olmuyor. Ama onun y�zlerce ki?i pe?indedir. Gavsl?k i�inbundan daha b�y�k delil olur mu?? diye itiraz edenleri ikna etmi? oldu.




??te b�yle? E?er zahiri tasarrufta olsayd?, bunca kuvvetlivaizler, �limler, gayet g�zel vaaz ve nasihat ederek, Allah?? anarak sohbetederken bir �ok kimseyi de ir?ad etmeleri gerekirdi. Halbuki �yle olmuyor.��nk� ir?ad i?i tamamen manevi tasarruftur.




?nsan tarikata girince bunlar? daha iyi anl?yor. Huyunun, ahl�k?n?nde?i?ti?ini; hi�bir cebir olmadan d�nyadan kesilip �hirete ba?land???n?,d�nyadan so?udu?unu, Allah bahsi sohbetinin her ?eyden daha ?irin oldu?unu,t��t ve ibadetin ho? geldi?ini insan hemen hissediyor. B�t�n bunlar daancak manevi tasarrufla olur.




Seyda Abdurrahman T�?iHazretleri hen�z tarikat almam??ken Gavs-i Hizani i�in; ?hakikaten Gavsmidir acaba? Bir ziyaretine gidipde baksam? diyor. Gitmeden de tasavvufkitaplar?n? kar??t?rarak Gavsl?k al�metlerini okuyor. O s?rada Gavs-iHizani (K.S) bir mollas?n? �a??r?yor, ?Evl�d?m, diyor, var, Nor?in?edo?ru git, orada Abdurrahman?? g�r, kendisiyle g�r�?mek istedi?imizi s�yle,misafirlerim �oktur, onun i�in benim gitmem m�mk�n de?il, l�tfen kendisiburaya kadar zahmet etsin.? Molla derhal kalk?p Abdurrahman-i T�?iHazretleri?nin k�y�n�n yolunu tutuyor. Soruyor soru?turuyor, Hazret?ibulup geli? sebebini anlat?yor. Diyor ki: Beni Gavs g�nderdi. Misafirlerinin�oklu?u ndan kendisi gelemedi. Sizinle g�r�?mek istiyor, k�y�ne davetediyor sizi.? Abdurrahman-? T�?i Hz.?Vi ben de ziyaretine niyet etmi?tim.Kal,sabah olsun, beraberce gideriz.? diyerek gelen mollay? o gece misafir ediyor.




Sabah yola beraberce �?k?yorlar. Gelmekte olduklar?n? Gavs haber al?ncam�ridleriyle beraber kar??lama?a �?k?yor ve k�y�n d???ndaki birtepenin �zerinde beklemeye koyuluyor. Abdurrahman-? T�?i Hazretleri iseyolda gelirken tasavvuf kitaplar?nda g�rd�?� Gavsl?k al�metlerinden ?Ya?murya??nca Gavslar ya?murdan ?slanmaz? ibaresini d�?�nerek k�ye yakla?maktad?rlar.Mev sim bahar, g�kte en ufak bir bulut k�mesi bile yok. Nihayet k�ye vas?lolup Gavs Hazretleri ile bulu?uyorlar. Hemen orada tepenin �zerinde oturaraksohbete koyuluyorlar. Az bir zaman sonra g�k g�rleyip, ?im?ekler �akarak sa?anakhalinde ya?mur ya?maya ba?l?yor. Oysa ki havada hi� bulut yoktu az evvel. S???n?lacakbir yer olmad??? i�in iyice ?slan?yorlar. Tam bu s?rada Abdurrahman-? T�?iHazretleri?nin akl?na tasavvuf kitaplar?nda g�rd�?� (Gavslar ya?murdan?slanmazlar) ibaresi geliyor. Ba??n? kald?r?p Gavs-i HizaniHazretleri?ne bakt???nda ne g�rs�n, �zerinde en ufak bir ?slakl?k bileyok, sanki hi�bir ya?mur ya?m?yor. G�rd�?� manzara kar??s?ndakendinden ge�ip bir nara atarak derhal oradan uzakla??yor. Gavs-i Hizani?ye,?Kurban, Molla Abdurrahman gitti? denilince, ?Bir ?ey olmaz, s�d�t?nhimmetiyle o tekrar gelir? buyuruyor. Hakikaten az bir zaman sonra tekrargeliyor, hem de bir daha geri d�nmemek �zere. ??te b�yle? E?er manevitasarruf, manevi kuvvet olmasayd? b�yle bir teslimiyet, b�yle bir ba?l?l?kolmas?na imk�n bulunur muydu?




Hazret-i Nor?ini (?eyh Muhammed Diyauddin) bir ara hastalanm??, bir m�ddeti�in cami?e gidememi?, evden �?kamam??t?. Bir magrip namaz?nda, rab?tadansonra haber g�nderip mollalar? eve �a??rtm??. B�t�n mollalar ne?e i�indeeve ko?mu?lar. �yle ya m�r?idlerini uzun m�ddet g�rememi?ler, bir m�ddettenberi ondan uzak kalm??lar. Huzura varm??lar, Hazret m�saade verince oturmu?larve beklemi?ler. Hazretten ise hi� ses yok, zerre kadar kimseye iltifaketmiyor, sakin ve sessiz. Bir saat kadar oturduktan sonra Hazret, ?Haydi, sizem�saade verdim, gidebilirsiniz? diye mollalar? g�nderiyor. Huzurundan �?kanbaz? mollalar �z�nt�l� �z�nt�l� konu?uyorlar : Sohbet olacak diye nekadar sevinmi?tik. Halbuki Hazret hi� konu?mad?. Nas?l geldiysek �yle de d�n�yoruz,diye dertle?iyorlar. Bunlar? i?iten Hazretin han?m?, �ocuklar?na,?Eyvah, ben Hazretin s�liklerini manevi tasarruf ehli zannederdim.Bilmiyord um ki onlar l�f u g�zaf pe?indedirler. Ben zannediyorum ki onlarmanevi tasarruf pe?inde ko?anlardand?r. Halbuki onlar l�f pe?inde ko?uyorlar.Bu durumda Allah?tan uzakt?rlar. Hakiki Nak?ibend� olmam??lar h�l�?diyerek a?l?yor.




�oklar? vard?r ki ?eyhlerinin huzurunda otururlar. Fakat ?eyh hi�sohbet etmez. Ama l�z?m gelen ir?ad? da sohbetsiz olarak yapar.? Onlarsohbet pe?inde de?iller.




Sohbet bir e?lencedir. Nas?l �ocuklar? l�fla e?lendirir, l�flakand?r?rlarsa sohbet de aynen onun gibi bir ?eydir. Sohbet Cennetten bahsed****?elendirmek , Cehennemden bahsedip korkutmak i�indir. �� ? d�rt ya?lar?ndaki�ocuklar? bazen korkutup bazen m�k�fatland?rma gibi bir ?ey. ??te sohbetde s�likler i�in b�yledir. Bazen ne?elendirir, bazen de h�z�nlendirir,bazen Cennet bahsi ederek mesrur etmek suretiyle t� Nak?ibend�yeTarikati? ne al??t?r?ncaya kadar sohbet devam eder. Esasta, hakiki Nak?ibend�liktesohbet yoktu, Tarikat-i Nak?�bendi?de bir r�k�n mesabesinde olan sohbetepek k?ymet verilmez. Sultan?n pek k?ymet verilmez s�zleri manevi tasarrufcihetiyledir. ?r?ad?n sohbetle de?il, manevi tasarrufla oldu?unun i?aretidir.?ayet ir?ad sohbetle olsayd?, binlerce vaiz, hatip ve nat?ka sahibikimselerin birer m�r?id olup ir?ad makam?nda oturmalar? icap ederdi.Halbuki hi� de �yle de?il. Gavs-i Hizan� gibi zatlar?n, �ok az sohbetle �okgeni? kitlelere ir?ad etmeleri ir?ad?n z�hiri olan sohbetle de?il, Bat?n�olan manevi tasarrufla oldu?unun i?aretidir. Sohbet ise manevi tasarrufa zeminhaz?rlayan, talipte al?c? g�c� kuvvetlendiren bir vas?tad?r.




?leride g�r�lece?i gibi sohbet ha?a ink�r edilmemekte, bil�kis te?vikve tavsiye edilerek ehemmiyeti belirtilmektedir. B�t�n tasarruf i?leri,manevi olarak yap?l?r. Yeter ki talipte huzur olsun, rab?ta huzuru bulunsun,l�f u g�zaf a???? olmas?n.




Zaten bu zaman?n insanlar?n? s�d�t?n himmeti, manevi tasarrufolmadan d�zeltmek �ok zor. ��nk� fesat �o?alm??, her taraf? zorluksarm??, s�d�t?n himmeti, Peygamberin (S.A.V) himmeti olmadan muvaffak olmakm�mk�n de?ildir. E?er b�t�n bu himmetler olmasa, Nak?�bendiye tasarrufubulunmas? idi, bu zamanda Allah??n yolunu tutmak m�mk�n olmazd?. ��nk�insanda bir kuvvet kalmam??. Eskiden insana musallat olan iki d�?man vard?sadece; Nefs ve ?eytandan ba?ka b�t�n �lem, insan?n dinine, iman?na d�?manolmu?, kuvve� maneviye olmasa, Nak?�bendi silsilesi ve onlar?n himmetibulunmasa m�cadele edip muvaffak olmam m�mk�n olmaz. ?nsan o g�� ve t�k�tikendinde bulamaz.




Peygamberler (A.S) dahi insan?n yard?m?na gelirler, manen yard?mc?olup insan? desteklerler. E?er onlar?n da manevi kuvvet ve destekleriolmasayd?, bu zamanda hi� kimse yakas?n? kurtaramaz, iman?n? muhafazaedemez ve onu koruyamazd?.




Bu ger�ekleri bilen insan?n, Nak?�bendi Tarikat? P�kistan?da,Hindistan ?da, Yemen?de bile olsa, hi� durmadan oralara kadar ko?up tarikatalmas? icap ederdi. ?man hakikatini arayanlar Allah yolunda olmak, Allahdostlu?unu kazanmak isteyenler bu zamanda tarikat?n menfaatinin ne kadar �okoldu?unu gayet iyi bilirler.




?eyh Ahmed-i Haznevi (K.S.A) buyuruyor diyor ki ; Hazret?i (?eyhMuhammed Diya�ddin) ziyarete gitmi?tim. Hazret ata binmi? gidiyordu. Beni g�r�nceat?n?n ba??n? k?st? ve y�z�n� bana �evirdi. Beni yan?na �a??rarak?�yle buyurdu : ? Molla Ahmed, insan?n ?u kadar, zerre-i miskal kadarnefsi olsa o Allah?tan uzakt?r? ve hayvan?n? s�rerek yoluna devam etti.




?nsan?n evini y?kan en b�y�k d�?man? nefsidir. Onun i�in insan?nkendisinden haberi olmal?, nefsin tuzaklar?na d�?memeye �al??mal?d?r.




Nak?�bendi yolunun b�t�n �al??malar? nefsi �ld�rmek i�indir.Nefis �l�p gittikten sonra her ?ey d�zelmeye ba?lar.


?ah-? Hazne (?eyh Ahmed Haznevi) buyuruyor : Nor?in?e gitmi?tim.On be? ? yirmi g�nden beri Hazretin evindeydim. Mal�m, yeme?imiz dar?ekme?i ve dar? �orbas?yd?. Birg�n Hazret?i ziyarete Mu? taraf?ndan bira?a gelmi?ti. Hazret?i ve mollalar?n? da yeme?e davet ediyordu. Hazretdaveti kabul etti ve icabet edece?ini bildirdi. Benim de keyfim geldi, diyor ?ah-?Hazne, d�?�nd�m, nas?l olsa bende ziyafete giderim, g�zel yemekler yerim,diye nefsim �ok zevklendi. Hemen, �ar?klar?m?, ?slans?n da rahat giyeyimdiye suya b?rakt?m. Nihayet hazret gitmek i�in, haz?rl???n? yapt?, bende di?er mollalarla beraber haz?rland?m. Hazret �?kt?, y�z�n� bana d�nd�r�p: ?Haydi gidiyoruz. B�t�n mollalar benimle beraber gelsin, yaln?z MollaAhmed kals?n, o gelmeyecek? buyurdu. O zaman ben ayr?ld?m. Hazret?in ni�in�yle dedi?ini anlamad?m ve nefsime d�n�p dedim ki : B�t�n su� senindir.Sen g�zel yemekler yerim, diye i?tahland?n, g�zel yemeklere tamah ettin.??te bunun i�in Hazret seni g�t�rmedi.




Yine ?ah-? Hazne anlat?yor : (Bir g�n Hazret bana sordu : ?MollaAhmed sen yemeklerini nerede yiyorsun?? Dedim : ?Sofilerle beraber yiyorum.Kurban?. Tekrar sordu : ?Peki nerede yat?yorsun?? ?A?a?? divanda yat?yorum,kurban? dedim. Hazret benim bu cevaplar?mdan �ok ho?land?, keyfi geldi veferahland?. Bana ?�ok iyi yap?yorsun. A?a?? divan ho?tur. Seyda oradasohbet etti?i, �ok tevecc�hlerde bulundu?u i�in oran?n nisbeti �ok fazlad?r.Yukar? divan ise a?alar?n yeridir. ?eyh Ala�ddin, ?eyh Mahmud-i Karak�yigibi zatlar hep orada kal?rlar. Yukar? divan a?alar yeri. A?a?? iseSeyda?n?n divan?d?r. Orada �ok hatme, �ok sohbet ve �ok tevecc�h yapt???i�in nisbeti bol, �ok ho? bir yer oras?? dedi.)




?nsan nefsini bilmeli, e?er nefsini bilirse halk da ondan istifadeeder.




Seyda-i Molla Ramazan anlat?yor : (Bir seferinde Hazret?in huzurundabulunuyordum . Seyda-i Mezzin de oradayd? ve daha hat?rlayamayaca??m ba?kalar?da vard?. Birden Hazret y�z�n� bana �evirdi. ?Molla Ramazan? dedi.?Buyur, kurban? dedim, ?Haydi bana �o �o de bakay?m? dedi. Ben utand?memrini yerine getirmedim. Bu sefer Seyda-i Mezzin?e d�n�p, ?Molla, h�l�Molla Ramazan?da nefs var, hen�z nefsini yenememi?? dedi. Bunun �zerineemrini yerine getirmedi?imden dolay? �ok pi?manl?k duydum, �ok �z�ld�m.Kendi kendime bir daha ne emr ederse yapaca??m, diye s�z verdim. Ondan sonraemrini g�zetleme?e ba?lad?m.




Aradan bir iki hafta ge�ti. Ben ise bir emri olursa hemen yerinegetireyim diye hep g�zetliyorum. Bir ara bana d�nd� : ?Molla Ramazan, banabiraz su getir? dedi. O kadar heyecanland?m ki bana Molla Ramazan kalk oynadedi?ini zannettim. Hemen kalkt?m, raks etmeye ba?lad?m. Hazret o kadar g�ld�ki? Dedi, ?una bak?n hele, ben su istiyorum o ise kalkm?? oynuyor. O zamanyapt???m hatay? anlad?m. Ama b�ylece nefsim bir defa daha k?r?lm??oldu.




?nsanda nefs olmamas? l�z?m. Nefs insanda oldu?u m�ddet�e kendiniyok bilmelidir.




Bir seferinde Kadiri ?eylerinden Molla Abdurrahman??n bir sofisiSeyda?y? ziyarete gelmi?ti. Seyda sofiye; ?Bize biraz Molla Abdurrahman �o?re�i?ninsohbetinde n s�yle? dedi. Sofi ise: ?Vi Kurban, akl?mda hi� sohbetyok? deyince, Seyda ?hi�bir ?ey de akl?na gelmiyor mu?? diye sordu. Sofi biraz d�?�nd�. Evet bir sohbeti hat?rlad?m. ?eyhimderdi ki : ?G�bre olunmad?k�a su �st�nde kal?nmaz.? Bu s�z Seyda?n?nho?una �ok gitti, �ok keyfi geldi. ?Vi, �ok do?ru bir s�z, dedi,bundan daha g�zel bir ?ey olmaz. S�z� do?rudur. ?nsan nefsini g�breetmedik�e su �st�nde kalamaz. Nefis oldu?u m�ddet�e insan bir ?ey olamaz.G�bre hafif oldu?u i�in suyun �st�nde kal?yor, y�kseliyor. ?nsan nefsinihafif tuttuk�a y�kselir, su �st�nde kal?r. Yok e?er insan a??r olursasuyun dibine batar. ?nsan?n nefsi oldu?u m�ddet�e insan a??rd?r, suyundibine ��ker.?. Seyda : ?Bu sohbetten daha g�zel bir ?ey yoktur. Bu �okb�y�k bir sohbettir? buyurdu ve k�hyas?na d�n�p, ?Kesende ne kadarparan varsa bu sohbetin kar??l??? olarak sofiye ver.? K�hya bakt?kesede be? alt?n mecidiye vard?. ?Kurban be? mecidiye var? dedi. Seyda,hepsini sofiye vermesini emretti. Sofi almak istemedi, her ne kadar feryad �figan edip ihtiyac? olmad???n? beyan ettiyse de, Seyda, hay?r alacaks?n,senin bu sohbetin �ok k?ymetlidir. Gavs??n ba?? i�in ne kadar paraolsayd? kesede, t�m�n� sana verecektim? buyurdu.




Hakikaten insan nefsini g�bre olarak m�l�haza etmedik�e su �st�ndekalamaz. ?nsan nefsini g�rd�?� m�ddet�e Rabbine kavu?amaz. Ne zamannefsini �ld�r�rse Allah??na o zaman kavu?ur.




?nsan? hel�ke g�t�ren nefsidir. Firavun, ?eddad ve K�run gibi il�hl?kdavas?nda bulunanlar ve hel�ke gidenler, hep nefisleri y�z�nden bu fel�ketlereu?rad?rlar , o hallere d�?t�ler. Nefisleri b�y�d�, b�y�d�, sonunda il�hl?kdavas?na kalk??t?. ��nk� nefis kendinden �st�n hi�bir varl???nbulunmas?n? istemez. B�y�y�p terakki edip elde etmek i�in hi�bir ?eykalmay?nca, ha?a, Allah?l?k davas? etmeye ba?lar. ??te onlar da haddinia?m??, azg?nla?m?? nefislerinin iddias?na uydular. Sanki Firavunkendisinin Allah olmad???n? bilmiyor mu idi? Biliyordu tabii, s�ylediklerininasl? olmad???n? �ok iyi biliyordu. Fakat maalesef b�y�yen ve b�y�kiddialara kalk??an nefsine kendisi de uyuyordu. ��nk� nefsi, o kadar b�y�m�?t�.Halbuki Firavun evveliyat?nda fakir bir kimseydi. Bir �oban?n o?lu idi,babas? �oband?. Kendisi ise bek�iydi. Bir gece inkilap yap?p padi?ah? �ld�rerekve bir gecede padi?ah?n sad?k adamlar?n? ortadan kald?rmak suretiyle tahtage�tikten sonra nefsi azg?nla?t?, b�y�d� ve neticede ba??na b�y�k fel�ketlera�t?.




?nsan biraz d�?�ns�n ki Allah??n azameti ve b�y�kl�?� kar??s?ndane k?ymeti olabilir. ?nsan?n de?eri, azamet-i H�da kar??s?nda bir pirekadar bile olamaz. Yarad?l???na bir baks?n neydi, nas?l meydana geldi,Allah (C.C.) kendini nas?l yaratt??




??te b�yle? ?nsan kendi yarad?l???n? m�l�haza ederse azametiH�da kar??s?nda aczini daha iyi g�r�p daha iyi anlar. Nefsinin telkinat?nakan?p kendini bir ?ey zannetmez.




Her ?eyden evvel insan?n kendini tan?mas? l�z?m. Kendini tan?mayanAllah?? da tan?maz. Ki?i kendini tan?mas? i�in evveliyat?n? d�?�nmesil�z?md?r. Allah?a kar?? durumunu d�?�nmesi l�z?md?r. G�recek kiinsan?n, azamet-i H�da kar??s?nda hi�bir k?ymeti yoktur, bir pire kadarbile. ?nsan kendi fakirli?ini, aczini, bi�areli?ini g�r�r ve bilirseAllah-u Te�l� o zaman onu y�kseltir, onu �li eder, ona mertebeler ihsaneder. ?ayet insan kendini bir ?ey olmu? zannederse o insan yok say?l?r..insan kendini adam olarak g�rmemeli; nefsine bu payeyi vermemeli, v�cudunu venefsini yok bilmelidir.




Her t�rl� g�nah, kullara yap?lan zul�m ve hakaretin hepsi nefstengeliyor, onun b�y�kl�k taslamas?ndan ve kibrinden geliyor. Ne zaman ki insanfakirli?ini, aczini, kendinden a?a?? bir mahluk olmad???n? (nefsani y�nden)idrak etse, insanda kibir ve azamet kalmaz. ??te o zaman Allah??nemirlerine g�re hareket etmeye ba?lar.




Mesel�, insan bin ki?ilik bir kabilenin i�inde tek ba??na bulunsa,onlara muhalefet etmeye, onlarla m�cadele etmeye g�c� yeter mi? Tabii kiyetmez. Onlara kar?? bi�are, kuvvetsiz ve zavall?d?r. Dolay?s?yla heremirlerine uymak mecburiyetinde kal?r. �yleyse azamet-i H�da?ya kar?? dainsan?n boynu b�k�k, mahzun olmas? l�z?md?r. Kendinde kuvvet ve kudretinolmad???n? bilmesi l�z?md?r. Ve ona g�re hareket etmesi her emre mutlakauymas? gerekir.




Allah dostlar?, Allah ehilleri, daima fakir ve mahzunlar aras?nda olmu?tur.S�d�t?n nisbetleri fakir, nefissiz ve boynu b�k�klerin �zerine olmu?.Hulefa hep onlardan olmu?tur.


Mesel�, ?ah-i Hizne, o kadar fakir, abdal, kendi halinde imi? ki, di?ersofilerden hi� fark edilmezmi?, kimse kendini tan?mazm??, molla oldu?unubile bilmezmi?. Ancak �rifler m�stesna. Herkes onun garip bir sofi olarakbilir, de?er bile vermezmi?. Hazret de �yleymi?.




B�y�klerin kendi nefisleri i�in hi� �al??malar? olmazm??.Hazret?in ?eyhi ?eyh Fethullah k???n karda k?za?a biner, k�ylere ir?adagiderken Hazret?i �a??rarak kendisini �ekmesini istemi?. Bu durumaSeyda?n?n baz? h�lefa ve s�likleri itiraz etmi?ler, Hazret, ?eyhinin o?ludur,onun i�in hat?r?n? ho? tutmas?, onu incitmemesi, ona h�rmet etmesi l�z?moldu?u halde, nas?l olur da o k?za?a binip keyif s�rerken ?eyhinin o?luzahmet ve me?akkatla k?za??n? �ekiyor, demi?ler. Duruma muttali olan ?eyhFethullah : ?�stad?m Seyda, o?lunu bana teslim etti ve ben de b�ylehareket etmeyi uygun g�r�yorum. Yok e?er size teslim etmi?se bildi?inizgibi yapmakta serbestsiniz? buyuruyor.




?eyh Fethullah bilmiyor muydu, ?eyhinin o?luna h�rmet etmesi, �n�ndenkalk?p arkas? s?ra gitmesi l�z?md?r? Tabii ki biliyordu. Fakat ?eyhinin o?lukendisine hizmet edip de manevi de?er kazans?n, diye b�yle yap?yordu.Kendisi �d�p ve erk�n? terk ederek, ziyan?na raz? olarak ?eyhinin o?lununistifade etmesini, Allah?a ula?mas?n?, menfaat g�rmesini istiyordu. Ziyan?bana, k�r? ona olsun, diyordu. Nitekim �yle de oldu. Hazret?in birka�senelik hizmetinden sonra, ?eyh Fethullah, Hazret?i �a??r?p, ?art?ksen yeti?mi? bulunuyorsun, buyur, baban?n makam?na ge� ve ir?ada ba?la?diyerek ir?ad makam?na oturtuyor.




??te b�yle? Allah yolu hizmetle kazan?l?r, abdall?k ve fakirlikleelde edilir, a?al?k, pehlivanl?k ve padi?ahl?kla olmaz.

Hiç yorum yok: